Kazanmanın Keyfini Çıkar! Hemen Tıkla, Şansa Kapı Aç!

Triponix Travel, Dubai vize başvurularında dikkat edilmesi gerekenleri anlattı

2024’te 10 milyonu aşkın turisti ağırlayan Dubai, lüks etkinlikleri, sanat, alışveriş ve çeşitli aktiviteleriyle öne çıkıyor. Online vize başvuru sürecinin kolaylaştırılması, özellikle Türkiye’den seyahat edenler için Dubai’yi daha da çekici hale getirirken, Dubai merkezli turizm şirketi Triponix Travel, vize başvurusu sırasında dolandırıcılıklara dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyarıyor.

Sanat, festivaller, lüks, alışveriş ve çocuklar için aktiviteler gibi birçok orijinal etkinliğin adresi olan Dubai, tatilcilerin gözde şehirleri arasında yer alıyor. Son dönemde Türkiye’den farklı Avrupa ülkelerine ilişkin yaşanan vize krizinin ardından, Dubai’de bu işlemlerin online ve kolaylaştırılmış sistemler üzerinden gerçekleştirilmesi, seyahatseverler için bölgeyi cazip hale getiriyor. Yakın zamanda Türk turistlere de vize ve tur hizmeti vermeye başlayan Dubai merkezli Triponix Travel’in Genel Müdürü Salih Oral, vize başvuru işlemlerinde dikkat edilmesi gerekenleri anlatırken, dolandırıcılıklara karşı da uyarılarda bulundu.

Yakın zamanda “Yılın Turizm Şirketi” ödülünü alan Triponix Travel’in Genel Müdürü Salih Oral, “Dubai, ultra lüks etkinlikleriyle tatil destinasyonlarının merkezi olmaya aday. Helikopter turundan su aktivitelerine, yat turlarından çöl safarilerine ve festivallere kadar tatilini dolu dolu geçirmek isteyenler için biçilmiş kaftan. Online vize başvurusuyla hızlı ve kolay vize işlemleri imkanı da sunuluyor. Dünyanın birçok ülkesine hizmet veren Sally Tour’un Dubai şirketi olarak, son bir yıldır ağırlıklı olarak Dubai’ye seyahat etmek isteyen Türk vatandaşları için fırsatlar sunuyoruz” dedi.

Dubai’de yapılacak birçok aktivite ve dünyanın en iyi yemeklerinden bazıları göz önüne alındığında, milyonlarca insanın her yıl tatil için buraya akın etmesinin normal olduğunu belirten Triponix Travel Genel Müdürü Salih Oral, “Dubai Ekonomi ve Turizm Bakanlığı (DET), 2024’ün ilk 8 ayında ülkeye gelen turist sayısının 10 milyonu geçtiğini duyurdu. Turist oranında 2023’ün aynı dönemine kıyasla %7 artış yaşayan Dubai’de vize başvurusu, aktiviteler ve günlük ya da paket tur hizmetleri konusunda oldukça iddialıyız. Türk vatandaşlarının en kolay vize aldığı ülke diyebiliriz. Dubai online vize başvuru portalına yalnızca BAE Göçmenlik Ofisi’nin yetkilendirdiği acenteler girebiliyor ve başvuru talebi gönderebiliyor. E-vize başvurusu yapıldığı için bazen yanlış anlaşılmalara sebep olabiliyor. Dubai’de kapıda vize uygulaması bulunmuyor. Başvuruların seyahat tarihinden en geç bir hafta önce yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Vizenin gerçekliği ve geçerliliği bakanlık sitesinden kontrol edilmeli”

Vize başvuru işlemlerinin online gerçekleşmesinin dolandırıcıların harekete geçmesine neden olduğunu vurgulayan Salih Oral, “Vize başvurusu yaparken çok dikkatli olmakta fayda var. Sahte vize işlemleriyle insanları mağdur ediyorlar, başvuru ödemelerini alarak herhangi bir işlem yapmadan ‘ret verildi’ şeklinde geri dönüş yapıyorlar. Vize onayı PDF olarak gönderiliyor, pasaport üzerinde herhangi bir işlem yapılmıyor. Bu da sahte vize işlemlerine maruz kalınmasına neden olabiliyor. Vize geçerliliği bakanlık sitesinden kontrol edilebilir. Havale/EFT yaparken mutlaka şirket hesabına ödeme yapılmalı ve açıklamaya vize ücreti yazılmalıdır. Bu şekilde olası dolandırılma durumlarına itiraz etme ve para iadesi talep etme hakkı doğar. Ayrıca başvuru öncesinde ilgili acentenin arama motorları üzerinden yorumları ve şikayetleri de incelenebilir” ifadelerini kullandı.

“Özel turlarımızla unutulmaz deneyimler sunuyoruz”

Triponix Travel Genel Müdürü Salih Oral sözlerini şöyle tamamladı: “Dubai, tüm dünya için şu anda popüler destinasyon konumunda. Vize kolaylığı ve hizmet kalitesi nedeniyle Türk vatandaşlarının da en çok tercih ettiği ülkelerin başında Birleşik Arap Emirlikleri ve Dubai geliyor. Dubai ve Avrupa’nın birçok ülkesinde şehir turları hizmeti veren güçlü bir şirketler grubunun parçası olarak Dubai’den biz de keyif alıyoruz. Dubai’de düzenlediğimiz özel turlar ve sunduğumuz çeşitli aktivitelerle misafirlerimize unutulmaz deneyimler yaşatmayı hedefliyoruz. Misafir memnuniyetini ön planda tutarak, seyahat süreçlerinin sorunsuz şekilde tamamlanmasını sağlıyoruz.”

Cumhursuz cumhuriyetten demokratik cumhuriyete!

Evvela tarihsel bir kaç tespit…

Kuvayı Milliyenin amacı, Cumhuriyet kurmak değildi.

Milli Mücadelenin tek amacı vardı: Şeriatı, hilafeti ve saltanatı muhafaza temelinde yabancı işgale son vermek.

Kuvayı Milliyenin taşıyıcı cemiyeti Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti şeriatçı, hilafetçi ve saltanatçı idi.

Gazi Mustafa Kemal milli mücadele sürecinde hep bu amaca vurgu yaptı.

İlk meclisin açılışında da bu kurucu ruh esastı.

Hacı Bayram’daki açılış merasimi bütünüyle bu ruhu yansıtıyordu.

Meclisteki temsil bu kurucu ruhun ete kemiğe bürünmüş haliydi.

Başında sarığı olan da vardı, mahalli giysilerini üstünde taşıyanlar da.

Gazi Mustafa Kemal’in meclisin açılışında irad ettiği nutuk bu kurucu ruhun cisimleşmiş haliydi.

“Ey efendiler” diye başlıyordu nutkuna Gazi. “Bu meclis sadece Türklerin meclisi değildir, Kürtlerin de meclisidir; bilumum anâsır-ı İslamın mecmuundan (toplamından) oluşan bir Meclis’tir.”

Meclisin adı da sadece Büyük Millet Meclisi (BMM) idi.

Bu kurucu ruhun 1921’de ilan edilen Teşkilâtı Esasiye Kanunu’nda (Anayasasında) Türkiye Devletinin İslamcı olduğu alenen ilan ediliyordu. Meclisin görevleri arasında “Ahkâmı şer’iyenin tenfizi” yani “şeriat hükümlerinin uygulanması” zikrediliyordu. (Bkz. Madde-7)

Bu kurucu anayasada ne Ankara’nın başkent ne de Türkçe’nin resmi dil olduğu belirtilir.

Yani ilk meclisin ruhu da anayasası da İslamcıydı/şeriatçıydı.

Bunlar tarihi tespitler sadece. Genç nesillerin gözünden kaçırılan hakikatler. Şahsıma ait hüküm cümleleri değil. Umarım o birileri sadece ve yalnızca bu tarihi hakikat bilinsin amacıyla yaptığımız bu aktarımdan rahatsızlık duyup o bildik pespaye suçlamaları üzerimize boca etmezler.

***

Sonra ne mi oldu?

Lozan Sözleşmesi’nden birkaç ay sonra ilan edilen Cumhuriyetle yeni bir düzen kuruldu.

Şeklen devletin dininin İslam olduğu 1924 Anayasası’nda belirtildi ama yapılıp edilen her şey o kurucu ruhun inkarı mahiyetindeydi. Nitekim 1937’de devletin dininin İslam olduğu ibaresi de kaldırıldı. Laikçiliğin benimsendiğinin resmen açıklanmasından sonra tamamen farklı bir düzen te’sis edildi.

CHP’nin kudretli şeflerinden ve ideologlarından Recep Peker’in laisisizm tanımında belirttiği üzere, İslamiyet, sadece devlet hayatından değil memleket ve toplum hayatından da sökülüp atılmak istendi.

Yendiğimiz düşmana sadece zihnen değil şeklen de benzemeyi ilke edinen yeni bir düzendi bu.

Tıpkı Batılı gibi olmamız isteniyordu.

Kurtuluş oradaydı.

Din geriliğin ve gericiliğin nedeniydi.

Fransız Cumhuriyetçiliği, Fransız ulusçuluğu ve Fransız laikçiliği esas alındı.

Hatta laikçilikte Fransa bile gerimizde kaldı.

Cumhuriyetimizde sandık şeklen vardı.

Cumhur değiştirilmesi gereken bir sürüydü.

Cumhur kendisini nasıl yöneteceğini bilmeyen bir gerici güruhtan ibaretti.

İktidar sandık yoluyla onlara bırakılamazdı.

Onlar için neyin lazım olup olmadığına iktidardaki azınlık ancak karar verirdi.

Halk sandık başına tek partinin belirlediği adaylara oy vermek için gidebilirdi. Açık oy gizli sayım yöntemiyle.

Cumhuriyetin verili halkı makbul değildi.

O yüzden makbul bir halk yaratılmak istendi. “Halk için halka rağmen” şiarıyla.

Her şey halk içindi.

Farklılıklar inkar edildi.

Fransız ulusçuluğu temelinde bir ulus inşa edilmek istendi.

Homojen ulus fikri sert bir inkar ve asilimasyon politikasını beraberinde getirdi.

Kuvayı Milliyetin dinamik gücü olan ve Türkiye Devleti’nin kurucu unsurlarından biri olan Kürtlerin varlığı inkar edildi.

Kürt dili ve kültürü yasaklandı.

Acılı ve travmatik asimilasyon politikaları benimsendi.

Bugün adına Cumhuriyetin kurucu partisi olduğunu söyleyen CHP’nin “Kürt sorunu” dediği sorun, işte o dönemin bir ürünüdür.

Bizzat CHP’nin yarattığı bir kanlı sorun.

PKK bu sorunun hem bir sonucu hem de sorundan beslenen kanlı bir terör örgütü.

Türkiye’yi yıllar yılı yoran ve nice mağduriyetlere sebebiyet veren laikçilik uygulamaları, dinin ve dindarların kamusal alandan sürülmesiyle alakalı bir durum.

CHP’nin tek parti yönetimi, tipik bir hanedanlık rejimidir.

Bir tür saltanat rejimidir.

Osmanlı hanedanlığı ve saltanatı sona erdirilmiş ama onun yerine başka bir siyasi hanedanlık ve saltanatçılık inşa edilmiştir.

Aile hanedanlığı yerini parti hanedanlığına bırakmıştır.

Cumhuru makbul görmeyen bir Cumhuriyetçilik anlayışına eşlik eden zecri tepeden inmeci modernleştirme projeleri demokrasi yoksunluğunun da diğer adıdır.

Cumhursuz bir Cumhuriyet, yani demokrasiden yoksun bir Cumhuriyet. CHP’li iktidar seçkinlerinin kafalarındaki Cumhuriyetçilik modeli tam da buydu işte!

Saygın tarihçi-siyaset bilimci Prof. Dr. Taha Parla’nın isabetle belirttiği gibi, “Bonapartist ve plebisiter diktatoryal cumhuriyet”ti bu CHP eliyle inşa edilen cumhuriyet.

Ziraat Türkiye Kupası’nda 3. Tur heyecanı 8 maçla başladı

Ziraat Türkiye Kupası 3. Turu’nda bugün 8 karşılaşma oynandı.

Kupada bir önceki turdan gelen 32 takımla, bu turdan katılım sağlayan 38 takım mücadele ediyor. Bugün oynanan maçların 4’ünde ev sahibi ekipler, 4’ünde deplasman takımları tur sevinci yaşadı.

Trendyol Süper Lig ekiplerinden Konyaspor da Elazığ’da farklı kazanarak adını bir üst tura yazdırdı.
Türkiye Kupası’nda yarın 21 karşılaşma oynanacak.

BUGÜN OYNANAN MAÇLARDA ALINAN SONUÇLAR ŞÖYLE:
Bursa Nilüfer FK – MKE Ankaragücü: 2-3

Alanya 1221 FSK – Adıyaman FK: 2-1

Etimesgut Belediyespor – Mardin 1969 Spor: 2-0

Sarıyer – Niğde Belediyesi Spor: 1-0

Bornova 1877 – Fethiyespor: 0-2

Fatih Karagümrük – Tokat Bld Plevnespor: 1-0

23 Elazığ Futbol Kulübü – Konyaspor: 0-4

Adanaspor – Çorluspor 1947: 1-2

Trabzonspor, UEFA Youth League’de Budućnost’u 3-1 Yendi

Geçtiğimiz sezonun U19 Elit A Ligi şampiyonu Trabzonspor, yerel şampiyonlar yolundan katıldığı UEFA Youth League’de 2. tur ilk maçında karşılaştığı Budućnost Podgorica takımını 3-1 mağlup etti.

Karşılaşmanın rövanşı Podgorica Gradski Stadyumu’nda 6 Kasım 2024 Çarşamba günü TSİ 19.00’da oynanacak. İlk turu geçen 12 takım ile UEFA kulüp sıralamasına göre daha üstte yer alan 28 takımın yer aldığı 2. tur müsabakalarında toplam 40 takım, bir üst tura yükselmek için mücadele ediyor.

40 takım eşleşmeler sonrasında biri içeride biri dışarıda olmak üzere çift maç eleme usulüne göre önce 20, sonrasında da 10 takıma inecek ve UEFA Şampiyonlar Ligi’nin lig aşamasında mücadele eden 36 takım arasından ilk 22 sırada yer alan takımlara katılarak son 32 turunda yer alacak.