Kazanmanın Keyfini Çıkar! Hemen Tıkla, Şansa Kapı Aç!

13 yıldır Istanbul’da hizmet veren hazır yemek markası, artık Ankara’ya geldi!

Sağlıklı ve pratik yemek alternatiflerine olan talep giderek artıyor. Özellikle yoğun iş temposunda düzenli bir rutinle besleyici yemek hazırlamakta zorlananlar, tercihini hazır gıdalardan yana kullanıyor. 13 yıldır İstanbul’da hizmet veren hazır yemek markası ise sağlıklı yemeklerini Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırmak için kolları sıvadı. Eylülde Ankara’da da hizmet vermeye başlayan şirket, yakın gelecekte yurt dışında da faaliyet göstereceğini duyurdu.

Dünya genelinde sağlıklı beslenme trendi giderek yaygınlaşırken tüketicilerin tercihi artık pratik hazır yemeklerden yana oluyor. Taze, paket yemek servisi modeli, günlük beslenme rutinlerini kökten değiştirirken hem zamandan tasarruf edilmesini sağlıyor hem de porsiyon kontrolü gibi avantajlarıyla düzenli beslenmenin kapısını aralıyor. Global çapta süregelen bu tablonun Türkiye’de de benzerlik taşıdığını ortaya koyan Cognitive Market Research’ün verilerine göre Türkiye sağlıklı yemek dağıtım hizmeti pazarının 2024 sonunda 600 milyon TL’lik değere ulaşması bekleniyor. İstanbul’da 13 yıldır hizmet vererek ayda 100 bin yemeği tüketicilere ulaştıran hazır yemek markası FitChef, hijyenik ve taze diyet yemekleriyle 23 Eylül’de Ankara’da da hizmet vermeye başladıklarını duyurdu. Hizmet ağlarını genişletmeleriyle birlikte üretim yaptıkları bin metrekarelik fabrikalarını da 5 bin metrekarelik yeni bir fabrikaya taşıyacaklarını belirtirken yakın gelecekte yurt dışına da açılarak ekonomiye katkıda bulunacaklarını bildirdi.

FitChef CEO’su Okan Tegen, konuya dair detayları şu sözlerle paylaştı: “Diyet yemek alanında pazar lideri olarak konumlanıyoruz. En iyi malzemelerle hazırlanan taze ve temiz içerikli yemeklerimizi günlük olarak pişirip, adrese teslim ediyoruz. İstanbul’da gün geçtikçe büyüyen ağımızı eylül ayında Ankara ile taçlandırdık. Önümüzdeki yıl da İzmir, Bursa, Kocaeli ve Antalya’da dağıtım ağımızı genişletmeye devam edeceğiz. Bir sonraki hedefimiz olan yurt dışı pazarı için de görüşmelerimiz ve araştırmalarımız sürüyor” dedi.

“Sağlıklı beslenmek için zaman kaybetmeye gerek yok”

Hazır yemek tüketicilerinin sağlık konusunda farkındalıklarının artmasıyla birlikte tercihlerin dengeli ve porsiyon kontrollü öğüne evrilmeye başladığını vurgulayan FitChef CEO’su Okan Tegen, “Biz de uygun ve sağlıklı yemek alternatiflerimizle özel hazırlanmış menülerimizi doğrudan eve teslim olarak sunuyoruz. Diyet yapmak isteyenlere, spor yapanlara, ketonejik beslenme ya da tek öğün isteyenlere, aralıklı oruç tutanlara, detoks tercih edenlere, vejeteryanlara, alerjik bünyelere kadar farklı beslenme taleplerini ve zevklerini karşılaşıyoruz. Bu sayede kullanıcılar sağlıklı beslenmek için zaman kaybetmiyor. Örneğin çalışan anne ve babalar çocukları için besleyici, sağlıklı öğünler hazırlayacak vakti her zaman bulamıyor. Taze ve hijyenik menülerimizle müşterilerimizin alması gereken ve planlanan tüm besin değerleri kapıya kadar geliyor” şeklinde konuştu.

“İstanbul’daki ivmemizi Ankara’da da kısa sürede yakalayacağız”

“Eve yemek dağıtım hizmetleri, iş insanları, dizi oyuncuları, futbolcular yoğun talep alıyor. 3 yıl Cristiano Ronaldo’nun yetiştiği takım olan Sporting Lisbon Beşiktaş maçı için Türkiye’ye geldiğinde tüm ekip için 70 kişilik yemek sipariş etmişlerdi. Spor camiasından özellikle de kadın voleybolcular tarafından yoğun ilgi görüyoruz. Bu yaz Paris Olimpiyatları’nda milli takımımızın önemli isimlerinin yemeklerini biz hazırladık” diyen Okan Tegen,

“Lezzetli ve dengeli yemekler hazırlamak zor ve zaman alıcı olabiliyor. Bu yüzden beslenme uzmanları tarafından oluşturulan özel menülerle müşterilerimize hiçbir çaba sarf etmeden besleyici yemekler sunuyoruz. İstanbul’da aylık 100 bine yakın hazır yemek üretip teslim ediyoruz ve Ankara’dan gelen talepleri karşılamak amacıyla başkentimizde de operasyonlara başladık. Yıl sonuna kadar Ankara’da 10 bin adet teslimat yapmayı, bir yıl içinde ise İstanbul’daki rakamlarımıza ulaşmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

“Londra’yı yurt dışındaki operasyon merkezimiz yapacağız”

“Üretim kapasitemizi büyütürken lezzetten ödün vermemek adına yıllardır akıllı fırınlar kullanıyoruz. Uzman şeflerimizle hazırladığımız reçeteleri özel fırınlarda pişiriyoruz. Bu sayede insan faktörünü devreden çıkarıyoruz. Kapasite artışı yaparken de daha çok fırın kullanabilceğimiz alanlar oluşturuyoruz. Üretim ve dağıtım ağlarını her daim genişletmeye odaklanıyoruz” şeklinde konuşan FitChef CEO’su Okan Tegen, yatımlarına dair de açıklamada bulunarak sözlerini sonlandırdı:

“İstanbul ve Ankara’dan sonra, önümüzdeki yıl İzmir, Bursa, Kocaeli ve Antalya’da faaliyetlerimize başlayacağız. Bu büyüme stratejisi aslında şu ana kadar elde ettiğimiz başarının bir göstergesi niteliğinde. Öyle ki, 4 yıl önce yenilediğimiz bin metrekarelik üretim tesisimiz %80 kapasite ile çalışıyor. Planladığımız Türkiye genelindeki operasyonlarımız için Gebze’de 5 bin metrekarelik bir fabrikaya taşınacağız. 2025’te yıllık 2 milyon, 2028’de ise 10 milyon adet hazır yemek üretmeyi planlıyoruz. Yeni fabrikamızda üretime başladıktan sonra, günlük ve taze yemek dağıtım hizmetlerimizi yurt dışına taşımayı hedefliyoruz. İngiltere’de çok aktif olan bir gıda lojistik şirketiyle görüşmelerimiz sürüyor. Londra’yı hazır yemeğin başkenti olarak görüyoruz. Londra’da şampiyonlar liginde yarışmak istiyoruz. Yurt dışındaki operasyonlarımıza Londra’da başlayarak sonrasında oradaki depolarımızı üretim tesisine çevirmeyi planlıyoruz. Londra’yı operasyon merkezimiz yaparak büyük markalarla pazardaki rekabete iddialı bir giriş yapacağız.”

Longevity Nedir? Beslenme Şekli Nasıldır?

Longevity, basitçe “uzun ömür” anlamına gelir ve insanların hem daha uzun hem de sağlıklı yaşamalarını hedefleyen bir yaklaşımdır. Bu kavram, sadece yaşam süresini uzatmak değil, aynı zamanda yaşam kalitesini de artırmayı içerir. Longevity uzmanları, düzenli fiziksel aktivite, dengeli beslenme ve stres yönetimi gibi faktörlere odaklanarak yaşlanmayı yavaşlatmayı amaçlar.

Longevity tıbbı, yaşlanmayı yavaşlatarak kronik hastalıkları önlemeyi ve daha uzun süre sağlıklı kalmayı hedefler. Bu yaklaşımla, kalp hastalıkları, diyabet, kanser ve Alzheimer gibi yaşlanma ile ilişkilendirilen hastalıkların görülme sıklığını azaltmak mümkündür. Ayrıca, iyi bir uyku düzeni ve sağlıklı bağırsak florası da longevity üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Düzenli uyku, vücudun kendini onarması için kritik öneme sahipken, sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotası bağışıklık sistemini destekler ve inflamasyonu azaltır, bu da yaşlanma sürecini yavaşlatır.

Longevity’nin temel unsurlarından biri doğru beslenmedir. Bilimsel araştırmalar, bazı besinlerin uzun yaşamı desteklediğini ortaya koymuştur. Longevity beslenmesi için önerilen bazı temel gıdalar;

  • Meyve ve Sebzeler: Yaban mersini, çilek, brokoli gibi antioksidanlar açısından zengin besinler, hücre hasarını önleyerek yaşlanmayı yavaşlatır.

  • Tam Tahıllar: Bulgur, yulaf gibi tam tahıllar sindirimi destekler ve bağırsak sağlığını korur.

  • Yağsız Proteinler: Balık, kümes hayvanları ve baklagiller kas sağlığını destekler ve bağışıklık sistemini güçlendirir.

  • Sağlıklı Yağlar: Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olan balık, zeytinyağı ve avokado gibi gıdalar kalp sağlığını korur ve inflamasyonu azaltır.

Bu besinler, vücutta inflamasyonu azaltarak yaşlanmayı geciktirebilir ve genel sağlık üzerinde olumlu etkiler yaratabilir.

Beslenmenin yanı sıra, düzenli egzersiz, hormonal denge ve genetik faktörlerin de longevity üzerinde büyük etkisi vardır. Uzmanlar, kişiye özel egzersiz programları ve beslenme planları oluşturmanın yanı sıra, genetik testlerle bireylerin yaşlanma süreçlerine uygun stratejiler geliştirebilir. Ayrıca, hormon seviyelerini dengelemek de yaşlanmanın getirdiği olumsuz etkileri azaltabilir.

Sonuç olarak, longevity, uzun ve kaliteli bir yaşam sürmek için kapsamlı bir yaklaşım sunar. Doğru beslenme, düzenli uyku, egzersiz ve stres yönetimi gibi faktörlerle yaşam süresini uzatmak ve sağlıklı bir yaşam sürmek mümkün olabilir.

Yusuf HAZIRBABA

Kurumsal Beslenme: Çalışan Verimliliği ve Sağlık Üzerindeki Etkileri

Günümüzün iş dünyasındaki verimliliği ve çalışan hacminin artması, kurumların en düzenli hedeflerinden biri haline gelmiş durumda. Bu hedefe ulaşmanın önemli yollarından biri de insanların sağlıklı bir beslenme düzenine sahip olmalarını sağlamaktır. Kurumsal beslenme, çalışanların düzenli ve sağlıklı beslenmesinin desteklenmesini amaçlayan bir yaklaşımdır. Hem çalışan sağlığına hem de iş performansına önemli katkılar sunar. Bu yazıda, kurumsal eğitimin ne olduğu, neden önemli olduğunu ve nasıl uygulanabileceği konusunda bilgi akışı sağlayacağız.

Kurumsal Beslenme Nedir?

Kurumsal eğitim, işyerlerinde çalışanlara sağlıklı eğitim yeteneklerini kazandırmayı amaçlayan programlar ve uygulamaları kapsar. Bu yetenek, girişimcilere yaratıcı programlar sunar, sağlıklı yiyecekler sağlar ve çalışanların eğitimi konusunda bilinçlendirme faaliyetlerini düzenler. Kurumsal beslenme programları, sadece yemek servisi sunmakla kalmaz, aynı zamanda sürdürülebilir bir beslenme alışkanlığı kazanmalarına yönelik stratejiler de geliştirir.

Kurumsal Beslenme Programları Nasıl Uygulanır?

1. Sağlıklı Yemek Seçenekleri Sunmak

İş yerlerinde sunulan yemeklerin düzenli ve üretici olmaya özen gösterdiğini görmek, kurumsal beslenmenin temel taşlarından biridir. Menüler, sebze, meyveler, kuru baklagiller, protein açısından zengin besinler ve sağlıklı yağlar içermelidir. Ayrıca, vegan veya bitkisel gibi seçeneklerin de kullanıcılara çeşitli diyet tercihleri ​​sunması açısından önemlidir.

2. Atıştırmalık Alternatiflerini Sağlıklı Hale Getirmek

Şirket mutfaklarında bulunanların sağlıklı seçeneklerle değiştirilmesi, çalışanların sağlıksız beslenmelerini engellemeye yardımcı olur. Şekerli, işlenmiş yiyecekler yerine kuruyemiş, yoğurt, meyve gibi seçenekler sunmak, insanların enerji düzeylerini dengede tutmaktadır.

3. Eğitim ve Farkındalık Programlarının Düzenlenmesi

Beslenme konusunda güvenilir bilgi kaynaklarını kullanmak, insanların daha evde yani güvende hissetmelerine olanak sağlar. İş yerlerinde bilgilendirmeler, seminerler, sağlıklı eğitim üzerine çalışmalar, bireysel danışmanlık hizmetleri ve kurumsal eğitim programlarının başlatılması sağlanır.

4. Su Tüketimini Teşvik Etmek

Vücudun gerekli su ihtiyacının karşılanması, genel sağlık açısından çok önemlidir. Ofislerde su sebilleri tutmak, insanların su tüketimini artırmaya yönelik bir adım olabilir. Ayrıca, su tüketimini teşvik eden kampanyalar düzenlenebilir.

Sonuç

Kurumsal eğitim, sadece çalışan sistemleri değil var olan sistemlerin de güçlenmesine katkı sağlar. Sağlıklı beslenmeyi teşvik eden iş yerleri, daha mutlu, sağlıklı ve üretken bir çalışan kitlesi yaratır. Bu da uzun ömürlü olarak hem çalışanların yararına bir eylem olur hem de şirketin karlılığını arttırır. İş dünyasında rekabet avantajı sağlamak isteyen işletmeler, kurumsal programlarına yatırım yaparak hem çalışanlarını kazanır hem de büyümelerini sağlayıp kendileri kazanırlar…