Kazanmanın Keyfini Çıkar! Hemen Tıkla, Şansa Kapı Aç!

Prizmabet giriş: Alman otomotiv sektöründeki kriz derinleşiyor

Alman otomotiv üreticileri, elektrikli araçlara geçişin yüksek maliyetleri ile mücadele ederken Çin ve Avrupa’dan gelen zayıf talep ışığında maliyetleri düşürmek ve rekabet gücünü korumak için ciddi baskı altında.

Son yıllarda otomobil endüstrisinde çığır açan teknolojilerin Çin ve ABD’den gelmesi Avrupa kamuoyunda tartışma konusu olurken, Çinli üreticilerin gittikçe artan rekabeti, Alman otomobil üreticisi Volkswagen’in tarihi işten çıkarma ve fabrika kapatma planları bu tartışmaları artırdı.

Volkswagen’in kararı Alman otomotiv sanayisinin içinde bulunduğu krizi derinleştirirken, otomotiv sektörü, yüksek vergi oranları, artan elektrik fiyatları, geniş bürokrasi nedeniyle ülkede rekabet gücünü kaybediyor.

Otomotiv endüstrisinin zayıflığı Alman yetkilileri düşündürürken, ekonominin büyüme hızını yavaşlatmaya devam edeceği değerlendiriliyor.

Otomotiv sektöründe fazla katma değer ve istihdamın Almanya’da kalması için siyasi irade çağrısı yapılırken, Alman siyasilerin Çin ile otomobil tarifeleri konusunda yaşanan anlaşmazlıklar, yüksek elektrik fiyatları ve Avrupa Birliği çevre düzenlemeleri konusunda manevra yapamaması dikkati çekiyor.

Otomotiv sektörü ülkede katma değerin yüzde 5’ini oluşturuyor

Alman otomotiv endüstrisindeki kriz, gözden kaçan trendlerin, yapısal sorunların ve jeopolitik risklerin karmaşık bir etkileşimiyle ortaya çıkarken, otomotiv endüstrisi bir zamanlar Alman ekonomisinin bel kemiğini oluşturuyordu.

Sektör, Almanya’da toplam katma değerin yüzde 5’ini oluştururken istihdamın yüzde 3’ünü sağlıyor. Gelir açısından ise açık ara en büyük sanayi sektörü.

Alman otomotiv üreticileri geçen yıl 272,6 milyar avro değerinde ihracat yaptı. Bu da toplam ihracatın yüzde 17,3’üne denk geliyor.

Haziran 2024 itibarıyla Alman otomotiv sektöründe tedarikçiler hariç yaklaşık 773 bin kişinin istihdam edildiği kayıtlara geçerken, sektörün istihdamı 2023’e göre yüzde 0,8 azaldı.

Sanayide çalışanların yaklaşık yüzde 14’ü otomotiv sektöründe. Bu da otomotiv sektörünü, 952 bin çalışanı olan makine mühendisliğinden sonra iş gücü açısından en büyük ikinci sanayi sektörü konumuna taşıyor.

Bu arada, yaklaşık yüzde 13’lük payıyla ABD, Alman otomobil ihracatının en önemli pazarı, ABD’yi Birleşik Krallık ve Çin takip ediyor.

Alman ekonomisi büyümede zorlanıyor

Yapısal sorunların da ekonomiyi frenlediği Almanya’da, bir zamanlar oldukça başarılı olan “Ucuz enerji ve ara malı ithal et, bunları işle ve yüksek kaliteye sahip mal olarak ‘Made in Germany’ algısıyla pahalı bir biçimde ihraç et” başlıklı iş modeli artık işe yaramıyor.

Kovid-19 salgını, tedarik zinciri kesintileri, Rusya-Ukrayna Savaşı gibi son dönemde yaşanan çok sayıda kriz, Alman ekonomisinin zayıf yönlerini su yüzüne çıkarırken, ülkenin; jeopolitik sorunlar, iklim değişikliği, durgun ekonomi ve demografik zorlukların üstesinden gelme konusunda birtakım sorunlarla karşı karşıya bulunması da dikkati çekiyor.

Almanya’nın halen “kendi ürettiği bürokrasi, kurallar ve prosedürler altında da ezildiği” belirtiliyor.

Alman ekonomisi, “Çok az yatırım, çok fazla bürokrasi ve aşırı yüksek lokasyon maliyetleriyle” sıkışırken, iç ve dış siyasi çalkantıların ortasında Avrupa’da ve uluslararası alanda geride kalarak zemin kaybediyor. Tarihsel olarak küreselleşme ve ucuz enerji girdilerine dayanarak ücretlerin ve yaşam standartlarının yükselmesini sağlayan Alman büyüme modeli yapısal zorluklar ve jeopolitik risklerle karşı karşıya.

Küresel ticarette korumacılık artıp bir taraftan Rusya-Ukrayna Savaşı enerji maliyetlerini yükseltirken, Almanya’nın reel GSYH büyümesi Kovid-19’dan beri G7’de en alt sıralarında yer alıyor. Ekonomide ABD ve Çin’e ticari bağımlılık, yüksek enerji fiyatları, yatırım harcamalarının yetersizliği ve kötüleşen demografik koşullar gibi zorluklar söz konusu.

İhracata bağımlı olan ve ülkenin GSYH’nin neredeyse yüzde 30’unu oluşturan Alman sanayisi küresel ekonomideki yavaşlamadan, artan Çin rekabetinden ve Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan sonra yüksek enerji fiyatlarından olumsuz etkileniyor.

Yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0,3 küçülen ülke ekonomisi, üçüncü çeyrekte yüzde 0,2 büyüme kaydederek teknik resesyona girmekten kurtulmuştu.

Hükümet, ekonomide bu yıl yüzde 0,2 küçülme bekliyor. Ekonomi bu yıl da küçülürse 2023’te olduğu gibi G7 ekonomileri arasında daralan tek ülke olacak.

Ülkede Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’nin (FDP) oluşturduğu koalisyon hükümeti, iklim hedefleri, eyalet seçimlerindeki yenilgiler ve ekonomideki sıkıntılar nedeniyle yaşanan son tartışmaların ardından 6 Kasım’da dağılmıştı. Yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez erken seçime gidecek olan ülkede seçim tarihi 23 Şubat olarak planlanıyor.

Bu arada ocak ayında yeniden ABD Başkanı olarak yemin edecek olan Trump, seçimi kazanırsa dış ticaret açığını azaltmak ve yerli üretimi desteklemek için gümrük vergilerini önemli ölçüde artıracağını açıklamıştı.

Analistler, Trump’ın AB ithalatına gümrük vergileri yoluyla daha fazla korumacı bir politika uygulamasının ihracata dayalı Alman ekonomisi için iyiye işaret olmadığını kaydediyor. ABD, Alman mallarının en büyük alıcısı konumunda ve Almanya’nın ihracatının yaklaşık yüzde 10’una sahip.

Çinli şirketler elektrikli hareketliliğe erken yatırım yaparken, Alman şirketler tereddütte kaldı

Alman otomotiv endüstrisi uzun süre geleneksel yanmalı motorlara bağlı kalarak, elektrikli hareketliliğe (elektromobiliteye) yatırım yapamaya tereddütle yaklaşırken, Tesla ve BYD gibi Çinli şirketler elektrikli hareketliliğe erken yatırım yaptı.

Uzmanlar, Alman otomotiv üreticilerinin, başarılı içten yanmalı motor modellerini ihraç etmeye odaklandığını belirterek, dönüşüm ihtiyacını hafife alan bu üreticilerin elektrikli hareketliliğe geçişi kaçırdığı kanaatinde.

Elektrikli araçlara geçiş, otomotiv sektörü için ülkede ve Avrupa Birliği (AB) nezdinde çeşitli düzenlemeler ve ham madde tedariki nedeniyle zorlu bir süreç içerisinde. Sektör, Asyalı üreticilerin hakim olduğu batarya teknolojisine büyük yatırımlar yaparken, artan maliyetlerle boğuşmak zorunda kalıyor.

Alman hükümetinin Ulusal Otomobil Platformu (NPM) tarafından yapılan bir çalışmaya göre, ülkenin yanmalı motorları bırakıp elektrikli otomobillere geçmesi de pahalıya mal olacak.

Elektrikli otomobile geçişle ülkede 2030’a kadar 410 bin kişinin işsiz kalması bekleniyor. Yaşanacak iş kaybının ana nedeni de elektrikli motorların petrolle çalışan motorlara göre daha az parça bulundurduğu için üretimde daha az işçiye ihtiyaç duyulması.

İçten yanmalı bir motora en az 1200 parça monte edilirken, elektrik motorunda yaklaşık 200 adet parça ile üretim yapılabiliyor. Otomobil üretiminin ve kullanılan parça sayısının düşmesi birçok otomobil parça tedarikçisini etkiliyor ve işçi çıkarılmasına sebep oluyor.

Elektrikli otomobil üretiminde katma değerin önemli bir kısmını oluşturan batarya hücresi üretiminde Alman otomotiv sektörünün geç kaldığı da ifade ediliyor.

Kriz tedarikçileri de vuruyor

Almanya’da otomotiv üreticilerinin içinde bulunduğu derin kriz, başta yedek parça olmak üzere tedarikçileri de olumsuz etkiliyor.

Tedarikçiler düşen
siparişler ve artan maliyetlerle karşı karşıya kalırken, birçoğu elektrikli hareketlilik gereksinimlerini karşılamak için işten çıkarmalar veya yeniden yapılanma planlıyor.

Son aylarda Volkswagen, Ford, ZF WABCO ve Continental, fabrikalarında binlerce işçinin işten atılacağı haberlerinin basında yer alması dikkati çekiyordu.

Alman otomotiv ve sanayi tedarikçisi Schaeffler, 5 Kasım’da 2 bin 800’ü Almanya’da olmak üzere Avrupa’da 4 bin 700 kişiyi işten çıkaracağını duyurmuştu.

23 Kasım’da otomotiv sektörünün önemli tedarikçilerinden Bosch, otomotiv biriminde 3 bin 800’ü Almanya’da olmak üzere, dünya genelinde 5 bin 500 kişiyi işten çıkaracağını açıkladı. Bosch, ilaveten üretim tesislerinde kısa mesaiye gidileceğini açıkladı.

Otomobil parça tedarikçisi Johann Vitz GmbH de 106 yıllık geçmişinin ardından iflas başvurusunda bulunarak yeniden yapılanma sürecine girdi.

İstihdam kaybının devam etmesi bekleniyor

Alman Otomobilciler Birliği de (VDA) elektrikli araçlara geçişin Alman otomotiv endüstrisine gelecek on yıl içinde 140 bin ek istihdama mal olacağını hesaplıyor.

Sektördeki istihdam yapısı “demografi ve karbonsuzlaşma” ile köklü bir dönüşümle karşı karşıya ve bu dönüşümün 2035’e kadar yaklaşık 190 bin kişinin iş kaybına yol açması bekleniyor.

VDA’nın yaptırdığı araştırmaya göre, 2035’e kadar sektördeki iş gücü arzı demografik nedenlerden dolayı yüzde 6,3 düşecek.

Almanya’da 2019-2023 döneminde istihdamda görülen 46 bin kişilik azalış temelde elektrikli araçlara geçişten kaynaklanırken, azalma eğilimi devam ederse 2035’e gelindiğinde otomotiv sektöründe istihdam sayısı yaklaşık 190 bin kişi düşecek.

Çin etkisi

Almanya’nın diğer büyük Avrupa ekonomilerine kıyasla Çin’e daha fazla bağımlı olması dikkati çekerken, Çin’in Almanya’dan satın aldığı otomobilleri daha fazla üretebilmesi ekonominin büyümesini zorlaştırıyor.

Çin, başta Alman otomobil üreticileri olmak üzere Alman şirketleri için hem satış hem de büyüme açısından büyük önem taşıyor. Alman şirketleri, küresel pazar için Çin’deki en son teknolojileri geliştiriyor ve test ediyor. Alman sanayisinde kullanılan ara ürünlerin çoğunluğunun Çin’den geldiği belirtiliyor.

Alman otomobilleri Çin’de yoğun talep görüyor. Alman otomotiv üreticileri Volkswagen, Daimler ve BMW gelirlerinin yüzde 30’dan fazlasını Çin’den gelmesi dikkati çekiyor.

Çin uzun zamandır Alman otomobil üreticileri için merkezi bir büyüme pazarı olurken, Mercedes, Audi ve BMW gibi markalar büyüyen Çin orta sınıfında büyük bir popülerliğe sahip.

Çinli üreticiler arayı büyük ölçüde kapatırken, BYD, Nio ve Geely Çin iç pazarına giderek daha fazla hakim oluyor ve artık Alman üreticilerin Çin’deki pazar payı önemli ölçüde düşüyor.

Son yıllarda Avrupa ülkelerinde satılan elektrikli otomobillerde Çin üreticilerinin payı hızla yükseliyor. Çin’de üretilen düşük fiyatlı ve sübvanse edilmiş elektrikli otomobillerin satışları rakiplerini geride bırakıyor.

Çin’de, BYD, SAIC ve Geely gibi markalar ile Tesla ve farklı Avrupa şirketlerin araçlarının üretimi yapılıyor.

Alman sanayisinin gittikçe zayıflaması, Çinli şirketlerin teknolojik olarak arayı kapatması hatta Uzak Doğulu şirketlerin yenilenebilir enerji ve otomotivde Almanları geride bırakması Almanya’da “Çin Şoku” olarak tartışılıyor.

Elektrikli araçlara yönelik zayıf talep

Alman üreticiler, elektrikli model sayılarını artırmalarına rağmen, talep beklentilerin altında kalması dikkati çekiyor.

Uzmanlar, devlet teşviklerinin yetersiz kalması, yüksek satın alma maliyetleri ve sürdürebilir olmayan şarj altyapısını buna neden olarak gösteriyor.

BYD gibi Çinli üreticilerin daha düşük üretim maliyetlerinden faydalanarak, daha ucuz ve teknolojilik araçlar sunması da Alman üreticileri olumsuz etkiliyor.

Çin’deki yavaşlama Alman otomotiv üreticilerini satışlarını olumsuz etkiliyor

Çin’deki yavaşlama Alman otomobil üreticilerin satışlarını da olumsuz etkilerken, üreticiler bu yıl için kar tahminini art arda düşürmek zorunda kalıyor.

Yüksek maliyetlerle mücadele eden Volkswagen (VW) Grubu’nun, temmuz-eylül döneminde net karı yıllık yüzde 64 düşerek 1,58 milyar avroya geriledi.

Grubun geçen yıl temmuz-eylül döneminde 4 milyar 894 milyon avro olan özel kalemler öncesi karı da bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 41,7 düşüşle 2 milyar 855 milyon avro oldu. Grubun, üçüncü çeyrekteki araç satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,3 düşerek 2 milyon 122 bine geriledi.

Volkswagen’in iştiraki Audi’nin yılın üçüncü çeyreğinde faaliyet kârı bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 91 düşerek 106 milyon avroya indi.

Yine Alman otomotiv üreticisi Mercedes-Benz’in karı üçüncü çeyrekte Çin’deki zayıf lüks otomobil satışları nedeniyle azaldı.

Şirketin temmuz-eylül döneminde düzeltilmiş faaliyet karı (FAVÖK), geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 48 azalarak 2 milyar 517 milyon avroya geriledi. Şirketin net karı ise yüzde 53,8 düşüşle 1 milyar 719 milyon avroya indi.

Diğer Alman lüks otomobil üreticisi BMW Group’un yılın temmuz-eylül döneminde karı Çin’deki satışların düşmesi ve araçların geri çağrılması nedeniyle yıllık yüzde 84 düşerek 476 milyon avroya indi.

Söz konusu dönemde şirketin en büyük pazarı olan Çin’deki (Mini markası dahil) araç teslimatlarının yüzde 29,8 azalarak 147 bin 691’e düşmesi dikkati çekti.

BMW, Çin’deki talebin durağanlaşması nedeniyle satışlarının etkilendiğini ve tüketici talebinin zayıf kaldığını bildirerek, bu yıl için satış tahminlerini aşağı çekmişti.

Alman otomotiv sektöründeki krizin diğer sebepleri

Almanya’daki üretim maliyetleri, yüksek enerji fiyatları ve ücretler nedeniyle diğer ülkelere kıyasla önemli ölçüde yüksek kalırken, düşük kar marjlı giriş seviyesi modellerin bu koşullar altında karlı bir şekilde üretilmesi zor oluyor.

Almanya’da birçok otomobil fabrikasının ortalama kapasite kullanımı üçte iki seviyesine düşerken, bu da tesislerin verimliliğini etkiliyor ve araç başına sabit maliyetleri artırıyor. Bu durumun Alman üreticilerin maliyet sorununu daha da kötüleştirdiğine ve ülke markalarının daha az rekabetçi hale getirdiğine vurgu yapılıyor.

Alman otomobil endüstrisinin bir diğer zayıf noktası da dijital teknolojilerin yavaş gelişmesi. Tesla’da standart olan otonom sürüş sistemleri veya yenilikçi bilgi-eğlence özelliklerin Alman modellerinde genellikle daha az teknolojik olduğu ifade ediliyor.

Avrupa’daki ekonomik durum otomotiv endüstrisi üzerinde önemli bir baskı oluştururken tüketicinin yüksek enflasyon sonrası tasarruf eğiliminde olması, artan belirsiz ortam ve zayıf ekonomik büyüme birçok tüketicinin yeni bir araba almak gibi büyük alımları ertelemesine neden oluyor.

Bu durum özellikle ürünleri Asyalı rakiplerine kıyasla pahalı olan Alman üreticileri etkiliyor.

Uluslararası ticari ilişkiler ilave riskler içerirken, ABD’de Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesiyle AB’den gelecek otomobillere olası cezalandırıcı gümrük vergilerinin, Çin’in AB’ye cevap olarak Avrupa’dan elektrikli otomobillere yönelik olası yeni vergilerin de durumu daha da kötüleştirebileceği belirtiliyor.

ABD ve Çin gibi ihracat
pazarlarına olan bağımlılık Alman otomotiv üreticilerinin içinde bulunduğu krizi daha da kötüleştirirken, Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesiyle olası cezalandırıcı gümrük vergilerinin Volkswagen, BMW ve Mercedes-Benz’in kârlarını önemli ölçüde azaltabileceği belirtiliyor.

Bu durumun sektör üzerindeki baskıyı daha da artırması ve derin istihdam kesintilerine sebep olması bekleniyor.

Kovid-19 pandemisi sırasında elde edilen güçlü karların ardından, birçok şirket marjlarına ilişkin gerçekçi olmayan beklentilerini sürdürürken, getiriler üzerindeki bu baskı, araştırma ve geliştirmeye yapılan uzun vadeli yatırımları tehlikeye atan aşırı kemer sıkma önlemlerine yol açıyor.

 Prizmabet, online bahis ve oyun sektöründe önemli bir yer edinen bir platform olarak dikkat çekiyor. Spor bahislerinden canlı casino oyunlarına kadar geniş bir oyun yelpazesi sunan site, kullanıcılarına eğlenceli ve kazançlı bir deneyim vaat ediyor. Güvenlik ve adalet konusunda sıkı standartlara sahip olan Prizmabet, kullanıcılarının memnuniyetini önceliklendiriyor ve çeşitli promosyonlar ile daha da cazip hale geliyor. Mobil uyumluluğu sayesinde her yerden erişilebilen site, kullanıcı dostu arayüzü ile de her seviyeden oyuncuya hitap ediyor. Prizmabet, dinamik yapısı ve sürekli güncellenen oyun seçenekleri ile online bahis ve casino dünyasında öne çıkmayı başarıyor.

İşte boykotun gücü: McDonald’s hızla çakılıyor

ABD’li fast food zinciri McDonald’s, 2024’ün üçüncü çeyreğine ait bilançosunu açıkladı. Şirketten yapılan açıklamaya göre, McDonald’s’ın küresel karşılaştırılabilir satışları bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 1,5 azaldı. Böylece şirketin satışlarında üst üste ikinci çeyrekte düşüş kaydedildi.

Fransa ve İngiltere’de satışlar çakıldı

Söz konusu dönemde restoran zincirinin ABD satışları yüzde 0,3 artarken, “Uluslararası İşletilen Piyasalar” segmenti satışları yüzde 2,1 ve franchising haklarını stratejik ortaklara lisansladığı restoranların bulunduğu “Uluslararası Gelişmiş Lisanslı Pazarlar” segmenti satışları yüzde 3,5 düştü.

Bilanço açıklamasında, “Orta Doğu’daki savaşın devam eden etkisi ve Çin’deki olumsuz karşılaştırılabilir satışlar, Latin Amerika’daki karşılaştırılabilir olumlu satışlarla dengelendi.” değerlendirmesi yer aldı.

McDonald’s, Fransa ve İngiltere’de de satışlarının düştüğünü bildirdi.

Net kâr üçüncü çeyrekte yüzde 3 azaldı

McDonald’s’ın geliri, yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3 artarak 6,87 milyar dolar oldu. Şirketin geliri, bu dönemde 6,82 milyar dolar olan piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.

Şirketin net karı ise üçüncü çeyrekte yüzde 3 azalışla 2,26 milyar dolara geriledi. Şirket geçen senenin aynı döneminde 2,32 milyar dolar kar elde etmişti.

Geçen senenin üçüncü çeyreğinde 3,17 dolar olan şirketin hisse başına karı da 2024’ün ayını döneminde 3,13 dolara geriledi.

McDonald’s Üst Yöneticisi (CEO) Chris Kempczinski, finansal sonuçlara ilişkin açıklamasında, tüketicilerin harcamaları konusunda dikkatli olmaya devam ettiğini belirtti.

Küresel boykotlar McDonald’s’ı vurdu

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları nedeniyle boykotların hedefi haline gelen McDonald’s’ın finansal sonuçları, geçen yılın son çeyreğinden itibaren olumsuz etkilenmişti.

Restoran zincirinin geliri, geçen yılın son çeyreğinde Orta Doğu’daki çatışmaların şirketin satışlarını etkilemesiyle piyasa beklentilerinin altında kalırken, bu yılın ilk çeyreğinde Orta Doğu’daki restoranlarını da içeren pazar grubundaki satışları gerilemişti.

McDonald’s’ın küresel karşılaştırılabilir satışları, bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 1 azalarak 2020’den bu yana ilk kez düşmüştü.

Şirketin küresel satışları üçüncü çeyrekte de yüzde 1,5 ile son 4 yılın en büyük düşüşünü kaydetmiş oldu.

McDonald’s, geçen hafta bazı restoranlarında üretilen hamburgerlerde koli basili (E.Coli) bakterisinin tespit edilmesinin ardından hisselerinde sert kayıplar yaşamıştı.

Teknoloji şirketi Alphabet’in geliri üçüncü çeyrekte yüzde 15 arttı

Google’ın ana kuruluşu Alphabet, temmuz-eylül dönemine ilişkin bilançosunu açıkladı.

GELİRİ 88.3 MİLYAR DOLARA ÇIKTI

Buna göre, Alphabet’in yılın üçüncü çeyreğinde elde ettiği gelir, geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 15 artarak 88.3 milyar dolara çıktı. Şirket, 2023’ün üçüncü çeyreğinde 76.7 milyar dolarlık gelir sağlamıştı.

ŞİRKETİN NET KÂRI 26.3 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ

Şirketin net kârı da üçüncü çeyrekte geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 34 artışla 26.3 milyar dolara yükseldi. Alphabet, geçen yılın aynı döneminde 19.7 milyar dolar net kâr elde etmişti.
Firmanın geçen yılın üçüncü çeyreğinde 1.55 dolar olan hisse başına kârı da bu senenin aynı döneminde 2.12 dolara çıktı. Alphabet’in söz konusu dönemde geliri ve kârı, piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.
Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Alphabet Üst Yöneticisi (CEO) Sundar Pichai, şirket genelindeki ivmenin “olağanüstü” olduğunu belirterek, arama motorunda yeni yapay zekâ özelliklerine işaret etti.
YouTube’un toplam reklam ve abonelik gelirlerinin son dört çeyrekte ilk kez 50 milyar doları aştığını bildiren Pichai, bu yılın üçüncü çeyreğinde güçlü gelir büyümesi elde ettiklerini kaydetti.

patronlardunyasi.com

İki  aracı kurumdan 3Ç kar tahminleri

İş Yatırım:  Banka karları baskı altında

Finansal Şirketler

Araştırma kapsamındaki bankalarımızın 2024 yılının üçüncü çeyreğinde toplam TL48.4 milyar net kar üretmesini bekliyoruz. Bu rakam  çeyreklik bazda %12 düşüşe karşılık gelirken, yılık bazda ise %11 zayıflamaya karşılık geliyor. TL kredi spredleri çoğu banka için çeyrekte artı  bölgeye geçerken, yüksek gecelik fonlama pozisyonları bankaların net faiz marjının üzerindeki baskıyı bu çeyrekte de devam ettirdi. Bunun  yanında artan karşılık giderleri (takibe girişler ve tedbir amaçlı bankaların karşılık arttırma istekleri sonucu) de karlılık üzerinde üçüncü  çeyrekte baskı oluşturdu.

Özel mevduat bankalarından Garanti olumlu ayrışırken, Vakıfbank ve TSKB’de bu zor çeyrekte de karlarını çeyreklik  olarak artırabilen bankalar olarak ön plana çıkıyor. Yapı Kredi ve Al Baraka’nın karının çeyrekte yaklaşık %30 civarında düşeceğini  öngörüyoruz.

Bunun yanında da genel olarak sigorta şirketlerinin yılın üçüncü çeyreğinde oldukça güçlü karlılık performansı göstermeye  devam etmesini bekliyoruz. Düşük kombine oranları (özellikle geçen seneye göre), güçlü prim büyümesi ve artan yatırım gelirleri karlılığı  destekleyen faktörler olarak ön plana çıkıyor.

 Finans Dışı Şirketler

Banka dışı şirketlerin 3Ç24 finansallarına baktığımızda genel olarak zayıf bir görünüm hakim. Görece güçlü finansal sonuçlar açıklamasını  beklediğimiz şirketlerde öne çıkanlarda TCELL, MPARK, FROTO ve PGSUS bulunuyor. TCELL ve  MPARK’da güçlü faaliyet performansının yanı  sıra bir defaya mahsus kaydedilen gelirler 3Ç24 net kar rakamlarında büyümeyi destekliyor. FROTO’da artan satış hacmi ve PGSUS da artan  yolcu sayısı (kurun olumlu etkisi) net kar artışına katkı sağlıyor.

Enerji şirketlerinde ise portföyünde hidroelektrik santrallerin payı düşük olan  elektrik üretim şirketleri GWIND ve AKSEN görece kuvvetli finansallar açıklayan şirketler arasında.

ARCLK, VESTL , VESBE zarar açıklamasını  beklediğimiz şirketler. TOASO, TTRAK ve CCOLA da düşen satış hacimleriyle gerileyen faaliyet performansı sonucu zayıf sonuçlar beklediğimiz  şirketler arasında bulunuyor.

Gedik Yatırım:  Kar görünümü kifayetsiz

Sanayi şirketlerinde daralan talebin ve geçen seneki yüksek bazdan normalleşen marjların etkilerinin devam etmesini beklemekteyiz. Otomotiv, otomotiv yan sanayii ve beyaz  eşya sektörlerinde, iç talebin zayıflamış olması sebebiyle Tofaş, Doğuş Otomotiv, Brisa ve Arçelik’te kuvvetli bilançolar beklememekteyiz. İhracat tarafındaki olumlu performansı  sayesinde Ford Otosan’ın finansal sonuçlarının, özellikle satış gelirleri tarafında bu yukarıdaki diğer şirketlere nazaran bir miktar olumlu ayrışmış olabileceğini tahmin etmekteyiz.

Otokar’ın finansal performansının ise savunma sanayii segmentinde geçtiğimiz çeyrek kayda değer bir teslimat olmaması nedeni ile geçen çeyreklere paralel beklemekteyiz. Çimento  sektöründe, maliyetlerdeki durağan seyir nedeniyle Akçansa ve Çimsa’nın FAVÖK marjlarının, ikinci çeyreğin bir miktar üzerinde olabileceğini öngörmekteyiz.

Telekom sektöründe  fiyat yansıtmalarının pozitif etkisiyle reel büyümenin sürmesini bekliyoruz. Geçtiğimiz çeyrek bazı düşük olan Türk Telekom’da operasyonel olmayan giderlerdeki düşüş sebebiyle daha  güçlü bir net kâr büyümesi bekliyoruz. Koza Altın’ın da karlılığında güçlü satış hacmine ek olarak, birim nakit maliyetlerde çeyreksel reel iyileşme beklentimiz nedeniyle operasyonel  kârlılıkta kayda değer bir artış bekliyoruz.

Petkim de ise etilen-nafta makasında dikkat çekici bir toparlanmaya rağmen, esas olarak aromatiklerdeki düşük karlılık (geçen çeyreklerdeki  yüksek baza göre) nedeniyle operasyonel kârlılıkta baskı bekliyoruz. Diğer ana ürün gruplarındaki kârlılık baskısı da 3Ç24’de sürdü.

MLP Care’de ise özel sağlık sigortası segmenti  tarafında hem yıldan yıla hem de çeyreksel olarak güçlü büyüme ile yıldan yıla marj genişlemesi beklentimiz bulunmaktadır.

Son olarak, gıda perakende sektörlerinde Migros ve BIM’in  güçlü cirolar ile birlikte makul devam eden karlılıkları sağlıklı sonuçlar açıklamalarını destekleyebilir.

Bankacılık Sektöründe marjların toparlanmaya başlamasının yanında, artan kredi risk maliyetleri kar büyümelerini engelleyebilir

Vakıfbank ve TSKB’nin bu çeyrek net kar  büyümeleriyle bir adım öne çıkmasını beklemekteyiz. Düşen swap maliyetleri, genişleyen kredi mevduat makası ve Tüfe’ye endeksli tahvillerin katkısı ile marjlarda bir miktar  toparlanma görülse de özellikle bireysel taraftaki bozulma ve azalan tahsilatlarla artan karşılık giderleri, ve bu çeyrek maaş zamlarının operasyonel giderlere dahil olması ile net  karlılıkların baskılanmasını beklemekteyiz.

Bahsedilen tema içerisinde Vakıfbank’ın güçlü marj toparlanması, TSKB’nin ise sağlam kalan marjları ve güçlü aktif kalitesi sayesinde düşük  kalan kredi risk maliyeti ile bu çeyrekte öne çıkmalarını beklemekteyiz.

Bunun yanında Garanti’nin ilk yarıdaki güçlü marj ve karlılık performansını korumasını beklerken, Akbank’ın  marjlarında hafif daralmaya karşın 1.4 milyar TL’lik serbest karşılığı geri çevirmesi ile net karlılığında sınırlı düşüş beklemekteyiz.

Bunun yanında Yapıkredi’de marjlarda gelişime  rağmen artan karşılık yükünün net karlılığı baskılamasını beklemekteyiz. Halkbank, Albaraka ve İş Bankası’nda fonlama maliyeti kaynaklı devam eden marj baskısı sebebiyle net  karlılığın baskılanmasını beklerken özellikle İş Bankası’nın geçen çeyreğe göre iştirak gelirlerindeki gerileme nedeni ile net karlılığında ciddi gerileme beklemekteyiz.

Ziraat Yatırım’dan Akbank İçin ‘AL’ Önerisi…

Akbank’ın 3Ç2024’deki net dönem karı çeyreksel %17,3 oranında azalarak 9.031mn TL’ye düşmüş ve piyasanın kar beklentisi 9.041mn TL ile bizim kar beklentimiz 9.108mn TL doğrultusunda gerçekleşmiştir. Öte yandan Banka’nın net dönem karı yıllık olarak %55,8 oranında gerilemiştir.

Üçüncü çeyrek karı sonrasında Banka’nın 9A2023’teki net dönem karı yıllık %35,6 oranında azalarak 33.139mn TL olmuştur.

TÜFE endeksli tahvillerin değerlemesinde kullanılan enflasyon tahmini %48’e (Önceki %45) yükseltilmiştir. Bu kapsamda da söz konusu tahvillerden elde edile gelir yaklaşık 1,3milyar TL artarak 19,1milyar TL’ye çıkmıştır. Ancak TCMB ile yapılan swapların sona ermesi sonrasında daha yüksek maliyetli repo kullanımının artması sonrasında net faiz gelirleri çeyreksel bazda %25,9 oranında düşerek 12,7milyar TL olmuştur. Diğer yandan, net ücret ve komisyon gelirleri artan krediler ve ödeme sistemlerinin desteğiyle %16,6 oranında artmış ve 18,7milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Swap kullanımındaki azalışa bağlı olarak swap maliyeti 4,1milyar TL azalarak 3,7milyar TL olmuş ve buna bağlı olarak 0,7milyar TL’lik ticari kar (önceki 3milyar TL ticari zarar) elde edilmiştir. Karşılık giderleri 4milyar TL’den 6,9milyar TL’ye çıkarken, operasyon giderler yüksek tek hanede bir artış göstermiş ve 20,6milyar TL olarak gerçekleşmiştir. 1,4milyar TL’lik (serbest karşılık kalmadı) serbest karşılıkların iptali ve sorunlu kredi satışı diğer faaliyet gelirleri desteklenirken, iştiraklerden ek bir katkı gelmemiştir.

Akbank’ın üçüncü çeyrekteki Net Faiz Marjı (swap hariç) 111 baz puan daralarak %2,46’ya gerilemiştir. Artan repo kullanımı sonrasında borçlanma maliyetinin 171 baz puan negatif etkisi olurken, menkul kıymetler 14 baz puan negatif etki olmuştur. Kredilerin 44 (Önceki: 84 baz puan) baz puan katkısı olmuştur. Öte yandan, Banka’nın özsermaye ve aktif karlılığı ise sırasıyla %16,0 ve %1,6 seviyelerinde gerçekleşmiştir. Önceki çeyrekte bu oranlar sırasıyla %20,1 ve %2,1 idi.

Raporun Tamamına Buradan Ulaşabilirsiniz

Yasal Uyarı

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Ziraat Yatırım

AMD kazancı beklentilere uygun, kâr ise beklentilere göre yüksek

Investing.com – AMD (NASDAQ: AMD) raporuna göre üçüncü çeyrek hisse başına kârı 0,92$ ile analistlerin 0,92$ olan beklentilerine göre uygun.

Bu çeyrek için yayımlanan kâr 6,82B$ olarak belirlendi. Analist beklentileri ise 6,71B$ şeklindeydi.

Rehber

AMD 4. çeyrek 2024 kârı $7,50B olarak belirlendi. Analist tahminleri ise $7,55B şeklinde açıklanmıştı.

AMD hissesi, günü 166.28$ seviyesinden kapattı. Bu seviye, şirketin üç ayda 25,49% değer kazandığını gösteriyor. Hissenin son 12 ayda ise %72,88 değer kazandığını gösteriyor.

AMD son 90 gün içinde 7 pozitif hisse başına kâr görürken 25 negatif hisse başına kâr gördü.

AMD hisse fiyatının geçmiş kazanç raporlarına ne tepki verdiğini buradan inceleyin.

InvestingPro’ya göre AMD şirketinin finansal sağlık puanı “Oldukça İyi performans”.

AMD şirketine ait son kazanç raporlarını ve şirketin tüm finansal bilgilerini buradan inceleyin.

Investing.com Kazanç Takvimini ziyaret ederek bilançolar ile ilgili tüm gelişmelerden haberdar olun.

Stryker kazancı $0,10 ile beklentilere göre daha iyi, kâr ise beklentilere göre yüksek

Investing.com – Stryker (NYSE: SYK) raporuna göre üçüncü çeyrek hisse başına kârı 2,87$ ile analistlerin 2,77$ olan beklentilerine göre $0,10 daha iyi.

Bu çeyrek için yayımlanan kâr 5,49B$ olarak belirlendi. Analist beklentileri ise 5,37B$ şeklindeydi.

Rehber

Stryker Mali Yılı 2024 hisse başına kârı $12,00-$12,10 olarak belirlendi. Analist tahminleri ise $12,01 şeklinde açıklanmıştı.

Stryker hissesi, günü 359.01$ seviyesinden kapattı. Bu seviye, şirketin üç ayda 8,28% değer kazandığını gösteriyor. Hissenin son 12 ayda ise %36,72 değer kazandığını gösteriyor.

Stryker son 90 gün içinde 9 pozitif hisse başına kâr görürken 15 negatif hisse başına kâr gördü.

Stryker hisse fiyatının geçmiş kazanç raporlarına ne tepki verdiğini buradan inceleyin.

InvestingPro’ya göre Stryker şirketinin finansal sağlık puanı “İyi performans”.

Stryker şirketine ait son kazanç raporlarını ve şirketin tüm finansal bilgilerini buradan inceleyin.

Investing.com Kazanç Takvimini ziyaret ederek bilançolar ile ilgili tüm gelişmelerden haberdar olun.

Türkiye Sigorta için Endeksin Üstünde Getiri önerisi

Türkiye Sigorta (TURSG; Endeksin Üzerinde Getiri; 12A HF: TRY19,40),  3Ç24’te önceki çeyreğe yatay bir seviyede (+%38 y/y) 3,07 milyar TL  net kar açıkladı.

Net kar, 3,05 milyar TL seviyesindeki beklentimize ve  3,06 milyar TL olan piyasa beklentisine paralel gerçekleşti. Şirket’in özkaynak karlılığı %54,5 seviyesinde oldu (2Ç24: %60,7; 6A24: %71,0).

Şirket’in bu çeyrekte teknik karı 88 milyon TL olurken (2Ç24: 198 milyon TL zarar) bileşik oran, trafik segmentindeki iyileşmenin etkisiyle 2Ç24’teki 102% seviyesinden %99’a geriledi.

Brüt prim üretimi çeyreklik yatay bir seyirle 22,2 milyar TL olarak gerçekleşirken, sağlık segmenti çeyreklik %125’lik büyüme ile ön plana çıktı.

Bununla birlikte, ilk 9 aylık prim üretiminde sağlık segmentinin payı 6A24’teki %7 seviyesinden %8’e çıkarken yangın & doğal afetler segmenti %27 ile prim kompozisyonundaki en yüksek paya sahip oldu.

Şirket’in yatırım portföyü çeyreklik bazda %11 artış göstererek 49,7 milyar TL’ye ulaştı (1Ç24: 44,8 milyar TL). 9A24 itibariyle, Şirket’in yatırım portföyünün %36’sı TL mevduattan oluşmaktadır (6A24: %23).

Net yatırım geliri geçen çeyreğe göre %9 artışla 4,5 milyar TL olurken, yıllıklandırılmış getiri oranı 2Ç24’teki %40 seviyesinden %38’e geriledi.

Sonuçların ardından, Şirket 2024 için 100 milyar TL’nin üzerinde brüt prim üretimi (9A24: 72,6 milyar TL) ve %100’ün altında bileşik oran (9A24: %97) beklentilerini korudu.

Yorum ve Değerlendirme: 3Ç24 sonuçlarını “Nötr” olarak değerlendiriyoruz.

Türkiye Sigorta için “Endeksin Üzerinde Getiri” tavsiyemizle birlikte 12 aylık hedef fiyatımızı TRY19,40/hisse seviyesinde koruyoruz. Hisse, tahminlerimize göre bir yıl ileriye dönük 1,5x F/DD ile işlem görürken 3 yıllık tarihsel ortalama olan 2,7x ve 5 yıllık tarihsel ortalama olan 2,3x’e göre %44 ve %35 iskontoya karşılık gelmektedir.

Ak Yatırım şirket değerleme raporu

Prizmabet giriş: Lufthansa Grubu’nun kârı yüzde 9 düştü

Eurowings, Swiss, Brussels ve Austrian Airlines’ın sahibi olan Lufthansa Grubu tarafından açıklanan, 2024’ün üçüncü çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarına göre, grubun geçen yılın 3. çeyreğinde ana kazanç göstergesi faiz ve vergi öncesi (FAVÖK) düzeltilmiş kârı 1,46 milyar euro iken bu yılın aynı döneminde bu rakam yüzde 9 düşerek 1,34 milyar euro oldu.

Yaz dönemi şirket tarihinin en kârlı dönemi olurken, Lufthansa gelirleri, yüksek talep, daha fazla sefer ve sürekli yüksek bilet fiyatları ile Temmuz-Eylül 2024’te geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 artarak 10,73 milyar euroya yükseldi. Şirketin tarihindeki en yüksek üç aylık geliri elde etmesi dikkati çekti.

Lufthansa, söz konusu dönemde 40 milyon yolcu taşıdığını duyurdu. Geçen yılın aynı çeyreğinde 38,17 milyon yolcu taşınmıştı.

Lufthansa Üst Yöneticisi (CEO) Carsten Spohr, konuya ilişkin değerlendirmesinde, Eurowings, Austrian Airlines ve Brussels Airlines’in üçüncü çeyrekte rekor finansal sonuçlar elde ettiğini belirterek, “Lufthansa Technik ve Lufthansa Cargo da yoluna devam ediyor. Aynı zamanda, geciken uçak teslimatları, Almanya’daki merkezlerimizdeki gecikme sorunları ve mevzuattan kaynaklanan dezavantajlar ana markamızı etkiliyor” ifadeleri kullandı.

Grup maliyet sorunu yaşıyor

Küresel talebin değişmediğini vurgulayan Spohr, “Dördüncü çeyrek için rezervasyonlar da özellikle üst sınıflarda geçen yılın üzerinde yüksek bir seviyede” değerlendirmesinde bulundu

Lufthansa Havayolları, uçak teslimati gecikmeleri, Ukrayna’daki savaş, artan maliyetler, yüksek ücretler, Orta Doğu’daki krize bağlı belirsizlik, yeni ve verimli uçak eksikliği nedeniyle maliyet sorunu yaşıyor.

Lufthansa’nın temmuz-eylül dönemindeki kârı yüzde 37 düştü. Bir “geri dönüş programı” başlatan Lufthansa Havayolları, grevlere bağlı maliyetler nedeniyle bu yıl için iki kâr uyarısı yayınlamıştı.

Uçuş iptalleri, gecikmeler ve yeniden rezervasyonlar için müşterilere tazminat ödenmesi gerekirken, Lufthansa Havayolları, aynı zamanda, özellikle Asya’ya yapılan uzun mesafeli uçuşlarda artan rekabetle kârşı kârşıya kalıyor.

 Prizmabet, online bahis ve oyun sektöründe önemli bir yer edinen bir platform olarak dikkat çekiyor. Spor bahislerinden canlı casino oyunlarına kadar geniş bir oyun yelpazesi sunan site, kullanıcılarına eğlenceli ve kazançlı bir deneyim vaat ediyor. Güvenlik ve adalet konusunda sıkı standartlara sahip olan Prizmabet, kullanıcılarının memnuniyetini önceliklendiriyor ve çeşitli promosyonlar ile daha da cazip hale geliyor. Mobil uyumluluğu sayesinde her yerden erişilebilen site, kullanıcı dostu arayüzü ile de her seviyeden oyuncuya hitap ediyor. Prizmabet, dinamik yapısı ve sürekli güncellenen oyun seçenekleri ile online bahis ve casino dünyasında öne çıkmayı başarıyor.

Prizmabet giriş: McDonalds’ın küresel satışları üçüncü çeyrekte de geriledi

McDonald’s tarafından yapılan 2024’ün üçüncü çeyreğine ait bilançosuna göre, McDonald’s’ın küresel karşılaştırılabilir satışları bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 1,5 azaldı. Böylece şirketin satışlarında üst üste ikinci çeyrekte düşüş kaydedildi.

Söz konusu dönemde restoran zincirinin ABD satışları yüzde 0,3 artarken, “Uluslararası İşletilen Piyasalar” segmenti satışları yüzde 2,1 ve franchising haklarını stratejik ortaklara lisansladığı restoranların bulunduğu “Uluslararası Gelişmiş Lisanslı Pazarlar” segmenti satışları yüzde 3,5 düştü.

Bilanço açıklamasında, “Orta Doğu’daki savaşın devam eden etkisi ve Çin’deki olumsuz karşılaştırılabilir satışlar, Latin Amerika’daki karşılaştırılabilir olumlu satışlarla dengelendi” değerlendirmesi yer aldı.

McDonald’s, Fransa ve İngiltere’de de satışlarının düştüğünü bildirdi.

Şirketin geliri arttı, kârı düştü

McDonald’s’ın geliri, yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3 artarak 6,87 milyar dolar oldu. Şirketin geliri, bu dönemde 6,82 milyar dolar olan piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.

Şirketin net karı ise üçüncü çeyrekte yüzde 3 azalışla 2,26 milyar dolara geriledi. Şirket geçen senenin aynı döneminde 2,32 milyar dolar kar elde etmişti.

Geçen senenin üçüncü çeyreğinde 3,17 dolar olan şirketin hisse başına karı da 2024’ün ayını döneminde 3,13 dolara geriledi.

McDonald’s Üst Yöneticisi (CEO) Chris Kempczinski, finansal sonuçlara ilişkin açıklamasında, tüketicilerin harcamaları konusunda dikkatli olmaya devam ettiğini belirtti.

Şirket, İsrail’e destek veren uluslararası firmalara yönelik boykottan olumsuz etkilenmişti

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları nedeniyle boykotların hedefi haline gelen McDonald’s’ın finansal sonuçları, geçen yılın son çeyreğinden itibaren olumsuz etkilenmişti.

Restoran zincirinin geliri, geçen yılın son çeyreğinde Orta Doğu’daki çatışmaların şirketin satışlarını etkilemesiyle piyasa beklentilerinin altında kalırken, bu yılın ilk çeyreğinde Orta Doğu’daki restoranlarını da içeren pazar grubundaki satışları gerilemişti.

McDonald’s’ın küresel karşılaştırılabilir satışları, bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 1 azalarak 2020’den bu yana ilk kez düşmüştü.

Şirketin küresel satışları üçüncü çeyrekte de yüzde 1,5 ile son 4 yılın en büyük düşüşünü kaydetmiş oldu.

McDonald’s, geçen hafta bazı restoranlarında üretilen hamburgerlerde koli basili (E.Coli) bakterisinin tespit edilmesinin ardından hisselerinde sert kayıplar yaşamıştı.

 Prizmabet, online bahis ve oyun sektöründe önemli bir yer edinen bir platform olarak dikkat çekiyor. Spor bahislerinden canlı casino oyunlarına kadar geniş bir oyun yelpazesi sunan site, kullanıcılarına eğlenceli ve kazançlı bir deneyim vaat ediyor. Güvenlik ve adalet konusunda sıkı standartlara sahip olan Prizmabet, kullanıcılarının memnuniyetini önceliklendiriyor ve çeşitli promosyonlar ile daha da cazip hale geliyor. Mobil uyumluluğu sayesinde her yerden erişilebilen site, kullanıcı dostu arayüzü ile de her seviyeden oyuncuya hitap ediyor. Prizmabet, dinamik yapısı ve sürekli güncellenen oyun seçenekleri ile online bahis ve casino dünyasında öne çıkmayı başarıyor.