Kazanmanın Keyfini Çıkar! Hemen Tıkla, Şansa Kapı Aç!

‘Bu sınırlarda muhakkak deprem olur’. Naci Görür o bölgede yaşayanları uyardı

Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Karadeniz’de Bartın’ın Amasra ilçesi açıklarında yaşanan 4.8 büyüklüğündeki depremden sonra önemli açıklamalarda bulundu.

TGRT Haber canlı yayınında konuşan Görür, Karadeniz’deki depremle ilgili
“Bu herhangi bir haberci değil, bu Bartın depremi de değil. Niye ‘Bartın depremi’ dediler, bilmiyorum. Batı Karadeniz​ havzasında graben ve horstların bulunduğu faylı bölgede meydana gelmiş bir deprem” ifadelerini kullandı.

KARADENİZ’DE DEPREMLER OLUR

Karadeniz’de depremler olabileceğini çünkü özgün fayların orada olduğunu belirten Görür, “Hem batı hem doğu Karadeniz’de. Özellikle Rusya’ya yakın kıta kenarında olan yerlerde faylardan dolayı birtakım depremler meydana gelir. Bunun bizim Türkiye’deki fay sistemiyle de bir ilgisi yoktur” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’DE DEPREM DİRENÇLİ KENTLER OLUŞTURMA, BİLİMSEL ANLAMDA DOĞRU YAPILMAMAKTADIR”

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminden sonra yapılan çalışmaların yeterli olup olmadığı sorulan Naci Görür,

“Bir ülkede deprem adına yapılan şeyler faydalıdır, yapanlara teşekkür etmek lazım. Ama yapılması gerekenler doğru bir yolda, takvimde, ilimin ışığı altında, mühendislik hizmeti verilerek, planlanarak yapılırsa o zaman deprem dirençli kentleri oluşturabilirsiniz. Yani rastgele, halkın ilgisini çekecek, ‘Ya bu adamlar da iş yapıyor’ dedirtecek işler yapar gerekeni yapmazsanız bu doğru değildir. Türkiye’de deprem dirençli kentler oluşturma, bilimsel anlamda doğru yapılmamaktadır” ifadelerini kullandı.

“BU SINIRLARDA MUHAKKAK DEPREM OLUR”

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ekonomi, altyapı ve çevre sorunları olduğuna dikkat çeken Naci Görür,
“Güneydoğu bir levha sınırıdır. Arap, Anadolu ve Afrika levhasının sınırıdır. Jeolojik olarak bir sınırdır. 16 milyon sene önce bu sınır oluşmuştur, daha milyonlarca sene bu sınır çalışmaya devam edecektir ve bu sınırlarda muhakkak deprem olur. Siz bugün evleri yenilersiniz ama zamanı gelir yine aynı problemlerle karşı karşıya kalırsınız. Yeni nesillere bu problemi ihraç edersiniz. Özel malzeme, özel yapılaşma, özel müteahhitler, ileri teknoloji kullanılmazsanız bugün yıkılmaz yarın yıkılır. Bugün ben ölmem, yarın çocuğum ölür, öbür gün torunum ölür” ifadelerini kullandı.