Kazanmanın Keyfini Çıkar! Hemen Tıkla, Şansa Kapı Aç!

AB ve NATO arasında ‘yeni bir üst düzey görev gücü’ kurulacak

AB ve NATO, ‘otoriter‘ olduğunu iddia ettiği devletlerden kaynaklandığı öne sürülen tehditlerle mücadele etmek üzere yeni bir ortak çalışma grubunun oluşturduklarını duyurdu.

Salı günü NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Brüksel’de bir araya geldi.

İki örgütün liderleri arasında yapılan toplantıdan çıkan ortak bildiride, “von der Leyen ve Rutte, gelişen tehdit ve zorlukların üstesinden gelebilmek amacıyla, halihazırda mevcut olan AB-NATO işbirliğini güçlendirecek yeni bir üst düzey çalışma grubu kurulması konusunda bugün mutabık kaldılar” denildi.

Bildiride ayrıca AB ve NATO liderlerinin ‘uluslararası arenada otoriter devletlerin artan saldırganlığını‘ ele aldıkları da belirtildi.

Söz konusu bildiride, “Bu devletler siyasi, ekonomik, teknolojik ve askeri dahil olmak üzere çeşitli araçlar kullanarak ortak çıkarlarımıza, değerlerimize ve demokratik ilkelerimize meydan okumaktadır” ifadelerini kullandı.

Von der Leyen ve Rutte‘nin küresel tehditlere karşı ‘mevcut işbirliğini güçlendirecek yeni bir üst düzey görev gücü kurulması’ konusunda anlaştığı bildirilen açıklamada, bu husustaki ilk toplantının planlamasının gelecek haftalarda yapılacağı kaydedildi.

AB ve NATO, daha önce de ortak tehditlerle mücadele için çeşitli çalışma grupları oluşturmuştu. Bilhassa Kuzey Akım‘a gerçekleştirilen terör saldırılarının ardından, kritik altyapılara yönelik tehditleri ele almak amacıyla ortak bir kritik altyapı tehdit değerlendirme çalışma grubu kurulmuştu. Ancak bu grubun çalışmalarının sonuçlarına ilişkin henüz herhangi bir ayrıntı paylaşılmadı.

9 kişinin öldüğü İliç altın madeninden yeni görüntüler

İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat’ta meydana gelen heyelanda, 9 işçi toprak altında kaldı. İş makineleri ile yüzlerce personelin katıldığı ve aylar süren aramalar sonunda işçilerin cansız bedenlerine ulaşıldı.

İşçiler memleketlerinde toprağa verilirken, olayla ilgili soruşturmada 12 kişi tutuklandı. Mahkeme süreci devam ederken hazırlanan bilirkişi raporlarıyla 7 kişi adli kontrol şartıyla serbest kalırken; kıdemli jeoteknik mühendisi Ali Rıza Kandemir, İş Sağlığı Güvenliği müdürü Selçuk Özdemir, proje müdürü Shaun Swartz, operasyon başkanı Lain Guille, tasarım dizayn firmasından da Ömer Ardıç’ın tutuklulukları devam ediyor.

Heyelan sonrası 9 işçinin hayatını kaybettiği maden ocağının kapıları aylar sonra basın mensuplarına açıldı. Hukuk Direktörü Cem Aktolgalı, Kurumsal İletişim Müdürü Onur Acar, olaydan sonra maden ocağında yapılan çalışmaları ve alınan güvenlik önlemlerini basın mensuplarına anlattı. Liç sahasındaki yığının yüzde 80’inin taşındığını belirten Aktolgalı ve Acar, basın mensuplarına göçük yaşanan alan ile üretim yapılan sahayı gezdirdi.

50 KİŞİYİ TAHLİYE ETTİLER

Maden ocağındaki heyelanda 9 çalışma arkadaşlarını kaybettiğini hatırlatan Aktolgalı, “Olaydan önce orada 50 kişilik ekip sabah çalışmaya başlamıştı. Hemen çatlaklar görülünce bizim iş yeri eğitimimizde var, her çalışan arkadaşımız işi durdurabilir güvenli olmadığını gördüğünde. Çatlakları gören arkadaşlarımız aslında eylem planına göre görevleri olmamasına rağmen 50 arkadaşımızı oradan tahliye ettiler” dedi.

Bölge halkının maden ocağının açılmasını istediğini ileri süren Aktolgalı, “Aslında burası bir madencilik ilçesi oldu. Çalışanlarımızın yüzde 60’ı ilçeden. Bölge halkı açılmamızı istiyor. Burada 600’den fazla çalışanımız vardı. 187 kişiyi ağustos ayında çıkardık. Onlar için ciddi bir paket önerdik, arkadaşlarımız da kabul etti. Zaten yeniden işçiye ihtiyacımız olduğunda ilgili arkadaşlara gideceğiz. Halen 400 çalışanımız bizimle beraber. Yine yüklenici olarak çok sayıda yerel firmayla çalışmalarımız devam etmekte. Çalışanlarımızın durumu bizim için hayati öneme sahip. Olabildiğince çalışanlarımızla devam etmek istiyoruz” diye konuştu.

Maden ocağındaki göçükten sonra teknolojik yatırımlarını artırdıklarını belirten Aktolgalı, şunları söyledi:

“Maden ocağında 4 radarla izleme yapıyoruz. Gelecek olan yeni radarlarımız var. Tekrar bütün politika ve prosedürlerimizi gözden geçiriyoruz. Şu anda çalışmaların tam bir güvenlikle yapılması önemli. Bütün çalışanlarımızı yeniden eğitim süreçlerine aldık. Teknik imkanlarımızı, tesisimizi yeniden gözden geçiriyoruz. Hiçbir eksiğimiz olmadan yeniden faaliyete geçmek istiyoruz.”

Personel sayılarıyla ilgili bilgi veren Kurumsal İletişim Müdürü Onur Acar, “Taşeronlarımızla birlikte yaklaşık 3 bin kişiye yakındık. 630 kişilik Anagold firmasından 187 kişiyle maalesef yollarımızı ayırmak zorunda kaldık. Taşeronlarımızdan da ilk etapta 400 kişi, akabinde de 300 kişi gibi bir işten çıkarma söz konusu oldu. Şimdi hem taşeronlar hem biz mümkün olduğunca çalışanlarımızı tutmaya çalışıyoruz” dedi. (DHA)

Evden çalışma hakkında çok konuşulacak yeni bir araştırma daha

Evden çalışma, dünyanın dört bir yanındaki insanlar için son derece popüler bir seçenek olmaya devam ederken, yeni bir araştırmaya göre büyük çoğunluk (%83) ofis ya da saha yerine hibrit/uzaktan çalışma ortamlarında kendilerini daha üretken hissettiklerini belirtiyor.

Zoom’un bilgi çalışanlarına odaklanan bir anketi, birçok şirketin Covid sonrası uzaktan çalışma eğiliminin devam edeceğini doğruluyor gibi görünüyor. Liderlerin %50’si son iki yılda daha esnek çalışma tarzlarını uygulamaya koyduklarını ve %82’si bunu gelecekte de sürdürmeyi planladıklarını söylüyor.

Mesafeye rağmen, hibrit çalışanlar ekiplerine ve yöneticilerine daha bağlı hissettiklerini bildiriyor; yüz yüze çalışanların %72’sine kıyasla %82’si daha iyi bir bağ hissettiklerini söylüyor.

Ankete katılan BT liderlerinin neredeyse tamamı (%94) kurumlarında yapay zeka kullandıklarını doğruluyor ve bunların %84’ü bunun üretkenliği olumlu yönde etkilediğini söylüyor.

Bununla birlikte, çalışanların yaklaşık üçte ikisi (%64) özellikle üretken yapay zekanın işlerini yapmalarına yardımcı olduğunu belirtti, bu da işgücünün önemli bir kısmının hala teknolojiyi tam olarak benimsemediği anlamına geliyor.

Bununla birlikte, ankete katılanların çoğu, kuruluşlarının teknolojisinin ve uzaktan çalışma araçlarının iyileştirilmesi gerektiği konusunda hemfikir ve %75’i mevcut kurulumlarının yetersiz olduğunu düşünüyor.

Araştırmayı kim finanse etti?

Öte yandan bu araştırmanına “Zoom” için hazırlandığını da unutmamak gerekiyor. Veriler her ne kadar bu konu hakkındaki tartışma için bir fikir veriyor olsa da, varlığını insanların uzaktan çalışmasına borçlu olan Zoom gibi uygulamaların, “evden çalışmak şirketlere zarar ettiriyor” gibi bir sonuç verecek araştırmayı finanse etmeyebileceğinin de farkında olmamız önemli. Bu tür pazar araştırmalarında, araştırmanın finansörünün kim olduğuna da dikkat etmek gerekiyor.